3 Haz 2011

muhasebecimiz dedi ki "doktor hanım bi tiyatro oyunu var gelirmisiniz?
-neymiş oyun
"kuvayi milliye destanı"
-ciddi misin Nazım Hikmet in kuvayi milliye destanı mı koşa koşa gelirim,devlet tiyatrolarının mı
"yok bu amatör bir öğrenci topluluğu"

her şiiri sevmem,her şairide sevmem,şiir kitaplarından çoğu zaman sıkılırım,ama bazı şairler vardır ki,zamansızdır,canım çektikçe açarım tekrar tekrar okurum onların şiirlerini,Nazım Hikmet te öyledir benim için,çoğu şiiri bir anımla bağlantılıdır,hele bir şiiri daha doğrusu bir destanı vardır "Karayılan Destanı" nereden bilmiyorum ilk önce kitaptan ayrı bir yerde o destanı okudum,çok hoşuma gitti,sonra bir sahaftan "Kuvayi milliye destanı " nı aldım ki harikadır,mükemmeldir,böyle o kurtuluş savaşı günleri tek tek canlanır gözünüzün önünde,sonra bi gün(bi gün dediğim en az 6 yıl önce) taksimde oyunun reklamını görmüştüm,hemen gidip bir bilet almıştım,oyun da çok güzeldi,sahnede dekor yoktu,sadece siyah bir fon, önünde oyuncular yeri geliyor bir kamyon oluyorlar,yeri geliyor dalgalı bir deniz,neyse uzun lafın kısası mutluyum bu destanı  tekrar seyredeceğim


NOT: tesadüfe bakın ki bugün Nazım Hikmet in ölüm yıldönümü,üstteki video yu "kuvayimilliyedestanı.blogspot.com adresinden buldum,yazıya da güne de uygun düşer gibime geldi

© 2011 bir dişçinin günlüğü, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena