29 May 2011

dişsel mevzular


-blogu açmamın sebeplerinden bir tanesi,günlük iş stresinden birazcık da olsa uzaklaşmak idi ,o yüzden işle ilgili şeyler yazmak istemiyordum,fakat hayatımın büyük(çok büyük) kocaman kısmı o işten ibaret,blogun ismide “bir dişçinin günlüğü “ olunca artık dayanamayacığım  işte yaşadıklarımdan da bahsedeceğim galiba

-zaten bizim kızlarla da(ki hepsi sınıf arkadaşım hepsi dişhekimi) bir yere gittiğimizde “aa bugün diş hasta konuşmak yok,haydi bakalım açın diğer konuları” deriz,yarım saat sonra bi bakmışız herkes gene aynı konuya geri dönmüş,biz öğrenciyken de durum böyleydi,şimdi de maalesef ki böyle,kopamıyoruz dişsel mevzulardan

-bizimle aynı ortamı paylaşan ama dişhekimi olmayanlar ilk önce  durumu yadırgar,sanki farklı bir dil konuşuyormuşuz gibi gelir onlara(artikülatör,dişli prova,kerlemek,kalsiyum hidroksit,guta perka),bir süre geçince ortama ayak uydururlar ya kendilerini başka işlere verirler,ya da konuda uzmanlaşıp öğrendikleri şeylerle sizin yerinize teşhis koymaya kalkabilirler ki en tehlikelisi budur,mesela annem bu konuda epey öndedir,beni susturup teşhis koyduğu komşularmız vardır “sana köprü yapılmaz yok yok olmaz bu saatten sonra” diye

-sürekli diş konuşulduğunda en çok dışlananlar kocalar ve erkek arkadaşlar olur,ama zaten onlar duruma alışık oldukları için biz biraraya geldiğimizde onlar da kendi voltranlarını oluşturur,otururlar bilgisayar oyununun başına bizim dünyamızdan hızla uzaklaşırlar…

2 yorum:

bir discinin gunlugu dedi ki...

bir dişçinin günlüğü

Unknown dedi ki...

Samimi,içten,doğal,dinlendirici...
Bloğunu incelerken bana hissettirdiklerin..Eline,yüreğine sağlık..

© 2011 bir dişçinin günlüğü, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena